Teknoloji
Moderator
Lübnan'da iki gün boyunca gerçekleştirilen siber saldırılar yeni soruları gündeme getirdi. Teknolojik cihazların uzaktan kontrol edilerek patlatılabilme ihtimali yeniden tartışma konusu oldu. Peki, akıllı telefonların bataryalarının uzaktan kontrol edilip patlatılması mümkün mü? Her yere yanımızda taşıdığımız telefonlarımız güvenli mi?
Lübnan'da yaşanan çağrı cihazı ve telsiz patlamaları, “Bu bir siber saldırı mı yoksa üretim aşamasında cihazlara yapılan bir müdahale mi?” sorusunu akıllara getirdi. Saldırının özellikle yeni ve şaşırtıcı doğası, uzmanların bunun savaşta yeni bir evreyi temsil edebileceği konusunda endişelenmesine yol açtı. Saldırılar her gün kullandığımız cep telefonlarımızın gerçekten güvenli olup olmadığı konusunda soru işaretleri ortaya çıkardı.
Teknik açıdan bakıldığında, akıllı telefonlarda kullanılan lityum pillerin Lübnan'daki kadar güçlü bir hasara yol açması imkansız. Cihazlarımızdaki piller lityum teknolojisini kullanıyor ve yüksek sıcaklıklara maruz kaldıklarında şişebiliyor.
Güvenlik açığından yararlanarak bir kullanıcının cihazı patlatılmaya çalışılsa bile en fazla cihazın alev alması ve alev almadan önce aşırı ısınması sağlanabilir. Lübnan'da yaşanan gibi ani ve beklenmedik bir patlama gerçekleşmeyeceğinden kullanıcı bir nevi önceden uyarılmış olacaktır.
Saldırıların, çoğu insanın her gün yanında taşıdığı akıllı telefonlar ve diğer cihazlar için herhangi bir risk oluşturduğunu gösteren hiçbir kanıt yok.
Uzmanlara göre saldırı ancak, gelecekte yaşanabileceklerin bir işareti olabilir. Diğer devletler saldırı şeklini Lübnan'daki gibi ani ve hasar verici haliyle kopyalamayı düşünebilir.
Çağrı cihazı saldırılarının tam olarak nasıl gerçekleştiği henüz belirsizliğini koruyor. Güvenlik kaynakları, çağrı cihazının içine küçük miktarlarda patlayıcı yerleştirildiğini ve ardından bağlantı sistemi kullanılarak uzaktan patlatıldığını öne sürüyor.
Saldırganların çağrı cihazlarını tam olarak nasıl değiştirdiğini bilmeden, cihazların güvenli olduğundan emin olmak zor. Ancak uzmanlar endişelenmeye gerek olmadığını söylüyor.