Arktik yeni Suriye mi oluyor? Kuzeye yönelik yarışta son durum

6805da17b73eab6d4bb853a9.jpg

Habere göre, en az on beş yıl önce başlayan bu dönüşümün nedenleri, birbiriyle yakından bağlantılı bir dizi olguda yatıyor. Küresel ısınma etkilerinin en belirgin şekilde hissedildiği bu uzak bölgede kıyısı olan ülkelerin Arktik'i daha fazla sömürmesinin yolunu açıyor. Ancak yalnızca bu ülkeler değil; Çin Halk Cumhuriyeti gibi Arktik dışı ülkeler de, mineral kaynaklarının kullanımı ve özellikle yeni denizcilik rotalarının açılması açısından bu bölgeye dahil oluyor.

  • Not: Arktik, Kuzey Kutbu ve çevresindeki bölgeyi kapsıyor. Kuzey Buz Denizi, Grönland, Kanada'nın kuzeyi, Alaska, Rusya'nın Arktik kıyıları ve İskandinavya'nın bir kısmı bu bölgeye dahil.

YENİ MİNERAL KAYNAKLARI

Kuzey Deniz Rotası, Atlantik Okyanusu'nu Pasifik'e bağlayarak soğuk Arktik denizlerinden geçiyor ve bu rota, deniz taşımacılığı açısından karlı bir seçenek haline getiriyor. Çünkü Asya ile Avrupa/Kuzey Amerika arasındaki seyir süresini kısaltma potansiyeline sahip.

6805dab9b73eab6d4bb853b1.jpg


Grönland'daki Kulusuk köyü. iStock


Aynı şekilde, habere göre buzların erimesi ve buz örtüsünün geri çekilmesi, eski ve yeni mineral kaynaklarının kullanımını ve bunlarla ilişkili toplama/taşıma altyapılarının kurulmasını mümkün kılıyor. Bu altyapılar geçmişte buzulların daha yoğun olduğu zamanlara kıyasla yılın daha fazla ayında işler durumda olacak.

RUSYA'NIN YATIRIMLARI ARTIYOR

Altyapı açısından bakıldığında, buzsuz denizlere daha uzun süre erişim imkanı, özellikle Rusya tarafından liman ve enerji sektörlerine yapılan yatırımlarda artışa neden oluyor. Burada yalnızca yeni hidrokarbon yataklarının değil, aynı zamanda deniz tabanında bulunan metal yumrular gibi mineral kaynakların kullanım hakkı da söz konusu. Dahası, Rusya Kuzey Rotası'nı millileştirme niyetinde gibi görünüyor ve kendi karasularının dışında kalan bu deniz alanında tek taraflı düzenlemeler yapmış durumda.


6805da66b73eab6d4bb853af.jpg


NÜKLEER ENERJİLİ BUZKIRANLAR

Rusya'nın elinde bazıları nükleer enerjili 40 buzkıran varken, Çin'in farklı türlerde 8 buzkıranı bulunuyor. Buna karşılık, ABD’nin şu anda yalnızca 3 buzkıranı var ve bunlardan biri yalnızca yedek parça kaynağı olarak kullanılıyor.

NEDEN NÜKLEER ENERJİ KULLANILIR?

Bu tip gemiler, kalın deniz buzlarını kırarak kuzey deniz yollarını (özellikle kuzey kutbunda) ulaşılabilir ve geçilebilir hale getiren özel gemilerdir. 'Nükleer enerjili' olması ise, buzkıranı hareket ettiren motorun nükleer reaktörle çalıştığı anlamına geliyor.

NEDEN NÜKLEER ENERJİ KULLANILIYOR?

  • Uzun süreli seferler: Nükleer enerjiyle çalışan buzkıranlar aylarca yakıt ikmali yapmadan çalışabiliyorlar.
  • Dayanıklılık: Kalın ve sert buzları kırmak için çok güçlü motorlara ihtiyaç vardır; nükleer motorlar, bu gücü sağlıyorlar.
  • Uzak bölgelerde etkinlik: Yakıt ikmali yapılamayan, lojistiği zor bölgelerde ideal çözüm sunuyorlar.

DÜNYADA KİMLERDE BUZKIRAN VAR?

Rusya,
dünyada en büyük ve en gelişmiş nükleer buzkıran filosuna sahip.

6805df70b73eab6d4bb853c2.jpg


Çin'in birkaç modern buzkıranı var ama nükleer olanları henüz Rusya kadar güçlü değil.

ABD'nin nükleer buzkıranı yok. Sadece sınırlı sayıda dizel-elektrikli buzkıranı bulunuyor.

'ABD GERİDEN GELİYOR'

İtalyan yayın organı Inside Over, Artikt'teki durumu Suriye'ye benzetiyor ve "Çünkü burada da daha geniş bir alanda nüfuzlarını artırmak isteyen çok sayıda uluslararası aktör dar bir kara alanı için rekabet ediyor" diyor.

Habere göre "Amerika Birleşik Devletleri, bu yeni Arktik yarışına gecikmeli olarak yanıt veriyor. Alaska'daki üslerini yeniden kullanıma sokmaya çalışıyor, Danimarka egemenliğindeki Grönland'a daha derinlemesine nüfuz etmeye uğraşıyor ve bu çabayı, bazı NATO müttefiklerinin desteğiyle özel donanma inşa kampanyalarıyla destekliyor."

ABD'den Grönland çıkarması: Danimarka'dan NATO'ya çağrı

ÇİN'İN ARKTİK POLİTİKASI

Habere göre Çin'in Arktik politikası ayrı bir inceleme konusu olabilir, ancak bu bağlamda dikkat çekici olan şu: Arktik ülkesi olmayan Çin, 2013'ten beri Arktik Konseyi’nin bir parçası ve yalnızca bu özel durumda, 'özgür ve erişilebilir' bir Arktik ve seyrüsefer özgürlüğü ilkesini savunuyor. Oysa, yine ihtilaflı bir deniz bölgesi olan Güney Çin Denizi'nde tam tersini iddia etmekle beraber, neredeyse tüm deniz üzerinde egemenlik hak iddia ediyor.

6805dbf4b73eab6d4bb853b3.jpg


Artik bölgesindeki bilimsel çalışmalardan. iStock


BİLİMSEL FAALİYETLER TEHLİKEDE

ABD, Rusya ve Çin'in başlıca aktörler olduğu bu yeni Arktik yarışı, Arktik ülkeleri ile Arktik dışı ama bölgede bilimsel faaliyeti olan ülkeleri dışlama riski taşıyor. Zira bu yarış, büyük ölçüde mineral kaynakların kullanımı ve deniz yollarının kontrolü gibi alanlarda yoğunlaşıyor.

İlginizi Çekebilir

Bu da, bağımsız bilimsel araştırmaların gelecekte tehdit altına girebileceği, hatta bölgeye serbest erişimin artık garanti edilemeyeceği anlamına geliyor.

Habere göre bu noktada, yakın zamanda düzenlenen bir konferansta da analiz edildiği üzere, İtalya ve Japonya, Arktik bilimsel araştırmalarını teşvik etmek adına uzun vadeli iş birliği programlarına halihazırda önemli kaynaklar ayırmış durumda. Bu format, Avrupa'daki daha "Arktik sayılabilecek" ülkelerle de çoğaltılabilir. Amaç, aynı siyasi/stratejik vizyonu paylaşan ulusların çok taraflı yaklaşımı doğrultusunda, Arktik'e kendi imkanlarıyla erişim sağlayabilecek bir gemi inşa sanayi geliştirmek.

Eurofighter üzerinden İmamoğlu selamı
 
Geri
Üst